Kalp nedir? Öncelikle kısaca kalbimizi tanıyalım.
Kalbimiz göğüs boşluğunun sol tarafında iki akciğer arasında yumruk büyüklüğünde ve ortalama 270 gr ağırlığında bir organdır.
Bedenimize hayat dağıtan ve durmadan kan pompalayan kalbimizin değeri tabi ki bir et parçası kadar değildir.
Konumuza geçmeden önce ehemmiyetini daha da iyi anlamamız için kalp ile alakalı olarak kısaca söylemek istediğim bazı şeyler var. Belki daha evvel duyduğunuz belki de okuduğunuzda sizi şaşırtacak bilgiler bunlar. Belki de kalbin önemi gözünüzde daha da büyüyecek. Kan vücudun her hücresine 13 saniye gibi çok kısa bir zamanda ulaşıyor. Bunun için kalp dakikada 80, saatte 5000 ve günde ortalama 100 bin kere çarpıyor. 60-70 yıllık bir ömürde 250 bin ton kanı vücudun dört bir yanına göndermektedir.
Allah’ın düzen ve nizamı bakımından Kalbin bu atışları çok düzenli ve muntazamdır. Günün her saatinde böyle olduğu gibi ömür boyu da bu şekilde çarpar.
Kalbin maddi bedenimize hayat verdiği gibi manevi duygu ve hislerimize de öncülük ettiği ve beslediği kabul edilmektedir. Diyerek konumuza giriş yapmış olalım.
Kalp öyle bir organ ki organların en şereflisi. Düşünsenize hayat onunla mümkün. Hayatın yanısıra akıl, ilim, yumuşak huylu olmak, cesaret, cömertlik, sabır, tahammül, sevgi, seçme ve isteme yeteneği, hoşnutluk, öfke ve diğer ahlaki güzelliklerin de madenidir.
Neden maden dediğimi az sonra daha iyi anlayacaksınız.
Gözle görünen veya görünmeyen bütün beden organları ve güçleri onun birer askeridir. Burası çok önemli. Göz onun öncü ve keşif kuvvetidir. Göz görme alanı içinde bir şey gördüğünde onu derhal kalbe iletir. O şey kalbe yerleşir yerleşmez aralarındaki güçlü bağ ve iletişimden ötürü derhal gözde belirir.
GÖZ KALPTE OLANI GÖRME DUYUSUNA YANSITAN BİR AYNADIR.
Şöyle düşünelim. Mesela, kırmızı bir spor araba alma hayali kurarsın. Bunu kalbine koyduğun ilk andan itibaren her zaman, gittiğin her yerde karşına daima kırmızı spor arabalar çıkar. Ya da sen veya eşin hamiledir ve gündemdeki konunuz hep bebektir. Onu özlemle beklersiniz. Tüm hamilelik süreci boyunca karşınıza her zaman her yerde hamile kadınlar çıkar. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Az önce çok önemli bir şey söyledim, ne demiştim? Göz kalpte olanı görme duyusuna yansıtan bir aynadır. Yeri gelmişken Nur suresi 30 ve 31 inci ayetleri bir hatırlayalım
Nur-30 (Mümin erkeklere söyle gözlerini haramdan sakınsınlar)
Nur-31 (Mümin kadınlara da söyle gözlerini haramdan sakınsınlar)
Demek ki ‘’sadece bir kere baktım’’ demek olmaz, ‘’bir kere gördüm’’ demek olmaz. Haram haramdır. Nefis kalbe yön verir. Ancak nefsini nasıl eğittiğin çok önemlidir.
Bir yerde nefisle ilgili şöyle bir şey okumuştum. İçinizde iki kurt vardır. Biri vahşi, diğeri ise uysal. Sen hangisini beslersen o daha çok büyür. Sen de İçinde iki tane kurt olduğunu düşün. Peki sen hangisini besliyorsun?
Ebu Hureyre (ra) de kalp hakkında şu açıklamayı yapmıştır. Peygamber efendimiz (sav) bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuştur. (Kalp hükümdar organlar onun askerleridir. Hükümdar iyi olursa ordusu da iyi olur, kötü olursa ordusu da kötü olur.)
Hatta konuyla alakalı olarak Hz. Mevlana’nın bir sözünü burada söylemek isterim.
(Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.)
Deniz güzel olursa, denizden kıyıya gelen her şey güzel olur. Ondan sebep, kişi önce kalbini terbiye etmelidir, kalbini güzelleştirmelidir. O vakit dil, iyi dururken, kötüyü söylemez, gönül almak varken, gönül kırmaz, mutlu etmek varken, mutsuz etmez, sevgiyi hakim kılmak dururken, nefret aşılamaz. Velhasıl gönül kıvamına gelmiş kalp iyiyi söyler, kötü söylemez…
Tolga ÖZŞAHİN