1. Anasayfa
  2. Dini Bilgiler

“B” ب Harfinin Sırrı Nedir?

“B” ب Harfinin Sırrı Nedir?
0

“B” ب Harfinin Sırrı “İlâhî sırlar peygamberlere inen kitaplardadır, peygamberlere inen kitapların sırrı Kur’ân’dadır, Kur’ân’ın sırrı Fatiha Sûresinde, Fatiha’nın sırrı besmelede, besmelenin sırrı ‘B’ ب harfinde, ب nin sırrı ise altındaki noktadadır.” Hz. Ali (r.a) “B” ب Harfinin Sırrı

“B” ب Harfinin Sırrı Nedir?

Yüce kitabımız Kur’an’ın ilk inen ayeti “Yaratan Rabbinin adıyla oku.” mealidir. Açıkça görüldüğü gibi, ayette “oku” fiili net bir şekilde söylenmiştir. Bu da Besmele ile birlikte uygun bir fiil veya ismin gizli olarak var olduğuna bir işaret olup, bizim aslında çok önemlidir.

“B” ب harfi besmelede çok önemli bir rol üslenir. Kullanıldığı yere göre cümleye farklı farklı anlamlar katar. Bismillah’da da cümleye “ile” manasını verir. “İsmillah”, “Allah’ın adı” mânâsına gelirken; “Bismillah”, “Allah’ın adı ile” mânâsına gelir. Yani Besmeledeki “B” ب harfi, besmelenin işaret ettiği mânâ itibariyle, bir fiile başlamadan önce Allah’ın adı ile bu işe başlarım manasını kelimeye yükler. “Allah’ın adı ile…” deyince sanki cümle yarıda kalmış da devam edecekmiş gibi gelir bizlere. Cümlenin sonrasında devam edecek olan, bazen bir kelime bazen de bizzat bizim fiilimizdir. Misal olarak “Bismillah” deyip yemeğe başlarsak, mana âleminde aslında “Allah’ın adı ile yemeğe başlarım” demiş oluruz.

Okuyan, yazan, yemek yiyen, su içen, namaz kılan hatta adım atan dahi insanlar, bu yaptıklarıyla paralel olarak, dil ile seslendirilmemiş bir fiili veya bir ismi zihinlerinde takdir etmiş olurlar. “Allah’ın adıyla, okuyorum, yazıyorum, yemek yiyorum, namaz kılıyorum veya attığım adım Allah’ın adıyladır…” gibi. Bizim “Allah’ın adıyla” dememizin arkasında, Arapça gramer bakımından da böyle bir fiilin veya bir ismin olması şarttır.

Hz.Mevlana’nın farsça kaleme aldığı Mesnevi’nin o dillere destan ‘’Dinle bu neyi ki şikâyeti vardır. Ayrılıklardan hikâyesi vardır’’ şeklindeki ilk beytinin Farsçada ‘’Bisev in ney çün hikayen miküned…’’ diye başladığını, yani yine ب harfi ile başladığını görebiliriz.

ب harfi

İşte Besmele’nin başındaki ب harfi bizim kendi niyetimizle, kendi tercihimizle o gerçeğin gölgesi altına kendimizi dahil etmemizin işaretidir. Biz her şeyin Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla varoluşu gerçeğine ب yi dudaklarımızı birbirine değirerek dahil oluruz. ب harfi bu anlamda bizi de Allah’ın zikrine katar, taşır. Bu yüzden denebilir ki Besmelenin sırı ب de toplanmıştır.

Kuran’da her sürenin ilk ayeti besmele ile yani ب İle başlar. Besmele’siz başlayan Tevbe (Beare) Süresi yine besmele ile başlamamasına rağmen yine ب ile başlar. Yani, Kuran’da besmelesiz başlayan süre olsa da ب siz başlayan süre yoktur. Yine ilginçtir ki besmele ile başladığı halde, besmele’den sonraki ayeti ب İle başlayan bir süre de yoktur. İlk ayeti ب ile başlayan tek süre Tevbe (Berae) Süresidir.

Hz.Ali kasidesine şöyle başlar; “Bede’tü bibismillehi ruhi bihi nehtedet… yine ب ile başlar.

(B) ب harfinin sırrı altındaki noktadan gelir. Çünkü Hz.Ali ‘’Bütün semavi kitapların esrarı Kuran’dadır. Kuran’daki her şey Fatiha’dadır. Fatiha’daki her şey Besmele’de dir. Besmele’deki her şey ‘ba’sında dır. Besmele’nin ‘ba’sındaki sır ise onun altındaki noktadadır.’’ buyurur. Yani her şey o bir tane ب harfiyle başlar. Kuran’da her süre Besmele ile başlar, o Besmele ب harfiyle başlar, ب harfi ise bir noktanın üzerine kurulur. Mevlana Mesnevi’ye başlarken; şu neyi bir can kulağı ile dinle, ayrılıklardan yakındığını anla!.. Hz.Mevlana bize hakikati anlamanın yanmaktan geçtiğini söyler, kalp yanmadan insan hakikate ulaşamaz. İlmin kapısı Hz.Ali’ye atfedilen bir söz vardır. ‘’İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttılar.’’ ب harfinin altındaki nokta Allah’ı temsil eder, her şeyin kaynağı o noktadır. O nokta olmadan hiçbir şey olmaz… Bu yüzden ب harfi başlangıçtır, ب harfi anlayana sırdır.

Hz.Ali’nin elbette bir çok fikirleri ve şiirleri tüm insanlığa ışık tutmuştur.
Onlardan biri; Şahsen benim bildiklerim; bütün bilinenler, bilinebilecek olanlar ve bilinmeyenlerin yanında okyanusta bir damla bile değildir. Bir tarafta sonsuz bilgi, bir tarafta sınırlı miktarda öğrenilmiş ve bilinmiş veriler. Benim sınırlı bilgimi, sonsuz bilgiye nispet ettiğim zaman matematik sonuç, sıfırdan başka bir şey değildir. Bu bahis, Hz.Ali’nin meşhur hikmetinde ifade zirvesini bulur: ‘’İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttı.’’ Bilginin, bilmenin amacı hakikattir, hakikate ulaşmaktır.

Bilgi bizi hakikatten uzaklaştırıyorsa o bilgiden uzak durmamız gerekir. İnsanoğlu pek çok şeyi biliyor, bilmeye de devam ediyor!..

Tolga Özşahin

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 1
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk siz olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir